Otantik güzelliklerini muhafaza eden tarih kokulu şehir Tokat
11.yüzyıldan 19.yüzyıla kadar her döneme ait eserlerin olduğu, ipek yolu güzergâhında bulunan güzel şehrimiz tarih boyunca 14 devlete ev sahipliği yapmıştır.
Her adımda tarih kokan ve birçok el sanatlarının yapıldığı şehrimizin bir de tiyatro tarihi vardır.
Zaman zaman Tokat dışından gelen kişiler Tokat'ın köklü ve sağlam tiyatro geçmişini araştırmadan Tokat halkının tiyatro bilgisi yokmuş gibi davranıp Tokat'a ilk tiyatroyu biz getirdik deseler de şehrimizin hiç de küçümsenmeyecek bir tiyatro tarihi vardır. Ve geçmişte ki nice tiyatro emektarları.
İlk olarak 1930 yıllarında Sayın Halis Cinlioğlu ve Sayın Süleyman Bumin gibi tanınmış Tokatlıların içinde bulunduğu ve öğrencilerden oluşan tiyatro toplulukları mevcuttu ve bu yıllarda birçok önemli oyunları sahnelemişlerdi. Bu isimlere 1950 yıllarında Sayın Tacettin Günaydın eklenmiş, 1960 ve 1970 yıllarında
Rahmi Akıncı bu misyonu üstlenmiş, daha sonra gençlik merkezi ve Gazi Osman Paşa lisesinde Uğur Şahin 1980 - 1995 yılları arasında başarılı oyunlar çıkarmış, aynı dönemlerde Orhan Şeref Ayça 1982 - 2002 yıllarında halk eğitim merkezi ve Gazi Osman Paşa üniversitesinde tiyatro etkinlikleri düzenlemişler. Ve onların sayesinde Tokat halkı tiyatroyu daha iyi tanıyarak çok sevmişlerdir.
1984'den günümüze kadar halk eğitim merkezi, Gaziosmanpaşa üniversitesi, gençlik merkezi ve kendisine ait işletmesi olan Münir Özkul oda tiyatrosunda aralıksız olarak 38 yıldır Tokatlı tiyatro severlere perde açan onlarca, yüzlerce "tıpkı benim gibi" tiyatro heveslisini sahneyle buluşturan Kemal Atan Gür hem geleneksel Türk tiyatrosunun önemli bir kolu olan karagöz sanatını sürdürüp hem de sahne tiyatrosunu devam ettiriyor.
Tırnak içinde tıpkı benim gibi dedim. Ben bir tiyatro heveslisi ve iyi bir tiyatro izleyicisiydim. Bu sanatın beni nasıl içine çektiğini, nasıl bir tutku olduğunu izah edemem. Perde arkasında sahneye çıkmadan önce kulis de aldığım son derin nefes ve o derin nefesin vermiş olduğu enerji ile oynanan oyunlar. İlk olarak sahneye 2016 yılında çıkmıştım. Hani derler ya "yüreğim ağzımda" tam olarak o şekilde kulis de beklerken Kemal hocam Allah dilimizin düğümünü çözsün dedi. Dualarla heyecanımı yatıştırmaya çalıştım ve perdeler açıldı. Nasıl oynadım hiç farkında değilim, final sahnesi ve oyun bitti seyircileri selamlamak için eğildik o an tek istediğim kulise kaçıp ağlamaktı ama başımı kaldırdığımda gördüğüm o manzara muhteşemdi. Seyirci alkışlıyor, yüzlerde gülümseme ve brova, bravo sesleri yükseliyordu. İnsanlarda ki o olumlu tepki, güzel, keyifli ve kaliteli vakit geçirdiklerini hissetmek bana daha büyük bir güç ve cesaret verdi. Bugüne kadar kaç kez sahneye çıktım bilmiyorum ama her defasında yine aynı heyecanla perde arkasında sahne sıramı bekliyorum.
Velhasıl böyle önemli isimlerle dolu bir tiyatro tarihi olan şehrimizde oyunlar sergilemek, bu oyunlarla il dışında düzenlenen turnelerde Tokat'ı temsil etmek, ben ve benim gibi oyuncu arkadaşlarım için büyük bir gururdur.
Geçmişte Tokat tiyatrosu için emek veren ve isimlerini paylaşmadığım nice saygıdeğer şahıslar sizlere minnettarız. Sizlerden aldığımız bu misyonu Kemal Atan Gür yönetiminde, sayın hocamız Ufuk Ertekin, kıymetli arkadaşım Teoman Alpay, kızım Gizem Altıngövde ve ben Sevgihan Telek hepbirlikte güçlü bir ekip oluşturarak Tokat halkına oyunlar sunmaya devam edeceğiz.
Sahne sanatlarının insanları bir araya getirici gücünü, insanlar arasında ki anlayış ve barışı arttırmak için bir fırsat olduğunu unutmayalım. Tiyatro insanı insana insanla anlatma sanatıdır. Ve yazımı ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün sanat için söylemiş olduğu bir söz ile sonlandırmak istiyorum
"Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.”
Sevgihan TELEK